29 Nisan 2012 Pazar

CİLT KANSERİNE AŞI UMUDU


  En tehlikeli kanser türünün tedavisi için bir umut gelişti.Amerika’da yapılan bir araştırma sonucunda Melanom türü kanseri iyileştiren bir aşı geliştirildi.

    Melanom en tehlikeli kanser türü,yakalananların eğer erken teşhis de söz konusu değilse yaşama tutunmaları çok zor.Amerikalı bilimadamları da yaklaşık 15 yıldır bu hastalığı yenmek için savaşıyorlar ve başarılı olma yolunda da ilk adımı attılar.

    Geliştirilen bir aşı sayesinde 9 ay ömrü kalan 50 hasta  üzerinde yapılan çalışmalarda 8 hasta Melanom’dan tamamen kurtulurkn 12 hastada tümörler yarı yarıya azaldı,bu istatistikler de bilimadamları için büyü kbir umut oldu.

   Memorial Hastanesi’nde görev yapan dermatoloji uzmanı Dr. Zerrin Baysal bu gelişmenin umut verici olduğu söyledi. Ayrıca Baysal söz konusu aşının sadece lokal tedavide kullanılmadığını vücuda enjekte edilmesi halinde vücuddaki tüm Melanom tümörlerine karşı etkili olduğunu vurguladı.

   Genetik ve aşırı güneş ışınlarının etkisiyle oluşan Melanomun bu tüm hastaları umuda sürükleyen teravisi için aşının 400 hasta üzerinde daha denenmesi gerekiyor.Eğer bu hastalarda kabul edilebilir bir iyileşme ortalaması yakalanırsa aşının 5 yıl içinde piyasaya çıkması bekleniyor.

KANSERİ NASIL YENDİ?



    2012 yılı kadın kanserleri yılı ilan edildi.Bu korkunç hastalığı yenmenin yolları da her gün araşıtırılmaya devam ediliyor.Ama kuşkusuz kanseri yenmenin yollarını en iyi bilenler bu hastalığı mağlup edebilenler.Güler Kırtepe de onlardan biri üstelik kanseri tam 3 kez yendi.

    Hemen herkesin uykularını kaçırıyor,herkesin ailesinden ya da yakın çevresinden birininin hayatını karartıyor.Sanayi toplumu ile hayatımıza giren ve her geçen gün etkilediği insan sayısı artan kanser yenilemez bir hastalık gibi görülüyor.

   Ama aslında durum hiç de öyle değil,Güler Kırtepe kanseri tam üç kez yendi,her savaşında galip geldi.” Çocuk annesi 46 yaşındaki Kırtee,3 yıl önce göğsünde yakaladığı kitleyi ihmal etmedi ve hemen doktora gitti.Erken teşhis tedavisi hemen başladı ve ölümcül hastalığa karşı ilk raundu bu şekilde kazandı.

    Tedavi sırasında saçları dökülen Kırtepe’nin morali en çok buna bozuldu ama ailesi ona kuvvet verdi ama tam tedavi bitti derken bu kez de başka kanser türleri çıktı karşısına;rahimağzı ve rahim kanserine yakalandığını öğrendi neyse ki bu iki kanser de erken teşhis edildi hemen tedaviye girişildi ve Kırtepe kansere karşı 3-0 öne geçti.

     Aslında Kırtepe’nin hikayesi herkese örnek olacak cinsten.O tam anlamıyla kitaba uydu,vücudunu iyi dinledi,en ufak bir şüpheyle hemen doktorun yolunu tuttu ve morilini hiç bozmadı.Herkesin korkulu rüyası kansere üç gol attı.

GÜLME YOGASI



    Dünya stresin pençesindeyken onlar her probleme gülüp geçiyor hem de ne gülmek.Kahkaha ile yogayı birleştiren “Gülme Yogası” artık Türkiye’de.Üstelik bu ilginç  yoga bir çok hastalığın da önleyicisi.

     Yoga tüm danyada gittikçe yükselen bir trend özellikle strese iyi geldiği herkes tarafından söyleniyor,en ünlü isimler yoga ile rahatlıyor hatta çocuklar bile artık yoga yapıyor..Ülkemizde de stres diz boyu, herkes bu illetten kurtulmanın yollarını arıyor.Gülme Yogası da onlardan biri üstelik çok da eğlenceli.

      Kadınlı erkekli gruplar halinde yapılan seanslarda olmayan bir dil kullanılıyor, bu dilin adı da “Cabbarca”.Herkes birbirine bu dilde espriler yapıyor kimse kimseyi anlamıyor ama kahkahalar ardarda patlıyor..Gülme Yogası eğitimi veren  Şebnem Akbulut,gülmenin stresi yok ettiğini söyledi. Akbulut’a göre normal yaşantımızda gülme işlemini entellektüel zihnimiz yapıyor,Gülme Yogası seanslarındaysa zihni ortadan kaldırıp,amaçsızca gülünüyor.Önce sahte kahkahalar geliyor ardından da gerçekleri.

     Akbulut bu ilginç yoga ile ilgili şunları söyledi, “ Türkçe yerine “cabbarca” adını verdiğimiz uydurma bir dil konuşuyoruz böylece utama duygusu ortadan kalkıyor,ve insanın özgüveni gelişiyor.”

   Gülme Yogası eğer düzenli olarak yapılırsa stresin getirdiği bir çok hastalığı da ortadan kaldırıyor.Bunların arasında hipertansiyon,diabet,baş ağrıları,migren ve mide problemleri de var..

   Her hangi bir seansa katılmadan bu yogayı evde ya da hayatınızın her hangi bir noktasında uygulamanın yolları da var..Mesela poste ile gelen kredi kartı borcunuza baktıktan sonra bir kahkaha atarsanız bu egzersizlerin en güzeli,tabi borcu görüp kahkaha atabilenlere.

BEBEK TARHANASI


   Çocukların herşeyi onlara özel durum böyle olunca tarhana çorbasını da çocuklar için tekrar yorumladılar,üstelik obez çocuklara tedavi bile olabilen bu çorbanın içinde yok yok.

    Sütten sonra annelerin çocukları için yaptığı en faydalı besin kuşkusuz tarhana çorbası.İşte bu özel çorba anne sütünden 6 aylık bebekler için bile uygun.Ek gıdaya başlayan çocuklar için tamamlayıcı bir görev üstlenen bu çorba artık çocuklara özel  ve sebzelerle yapılıyor.

   Yemekleriyle ünlü Filiz Çatalkaya’nın tarifi geleneksel tarhana çorbası ile nohutu,ıspanağı,pırasayı, havucu,kırmızı biberi(tatlı olmalı),maydanozu,domatezi,unu ve yoğurdu birleştiriyor.

    İlk olarak buharda haşlanan sebzeler un ve yoğurt ile birleştirilerek hamur haline getiriliyor ve bu karışım kurutulduktan sonra ortaya tarhana çıkıyor.Toz haline getirilen tarhana da su ile 10 dakika pişirildikten sonra bebeğimizin ağzına layık hem sağlıklı hem de lezzetli bir yemek haline geliyor.

   Medical Park Hastanesi’nden  Çocuk Sağlığı Uzmanı Dr. Hayri Gözlüklügiller tarhananın vazgeçilmez bir besin olduğu görüşünde.Gözlüklügiller ,geleneksel tarhananın C vitamini hariç bütün vitaminleri barındırdığını söyledi ve ekledi, “ Prebiyotikler açısından çok zengin bir çorba ayrıca içinde Lukopen maddesi bulunuyor bu madde bağışılık sisteminin organize edilmesinde kullanılıyor ve vücudun temel yapı taşlarından biri,bütün anneler çocuklarına bu çorbadan içirmeli”

   Dr. Gözlüklügiller ayrıca tarhana çorbasının bilinenin aksine kalorisi düşük bir yiyecek olduğunu söyledi  ve özellikle obez çocukların tedavilerinde bu çorbayı kullandıklarını belirtti.

KANDAN KALP TESTİ

   Ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer alan kalp krizi,çoğu zaman belirti vermeyen ve aniden gelen bir hastalık. İşte bu rahatsızlık için iyi haber Almanya’dan geldi.Artık bir kaç damla kanla kalp krizi riski öğrenilebilecek.
  Aslında kandan kalp krizi riskini ölçen bu cihaz gebelik testlerine benziyor.Parmaktan alınan birkaç damla kan ve ona ilave edilecek serum ile 15 dakika içerisinde kalp krizi riski tespit edilebiliyor,üstelik iddialara göre testin başarı oranı tam %96.
   Memorial Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Deniz Şener’e göre bazı kan tahlilleri kiilerin kalp hastalığına eğilimi olup olmadığını tespit edilebiliyor.Şener ,“ Bu tahlillerde eğer risk görülürse o hastalar üzerinde daha ağırlıklı incelemelerde bulunuyor ve daha sağlıklı tedbirler alınmasını sağlıyoruz” diyor.
  Kan değerlerine bakılarak,hastanın genetik olarak kalp hastalığına eğilimi olup olmadığı belirleniyor.Uzman Dr. Deniz Şener bu testin bir kahin olmadığı görüşünde.Dr. Şener, “ kalp adelesindeki hasarla birlikte ortaya çıkan kalp enzimidediğimiz bir maddeyi kanda tahlil ederek kalp krizi geçirip geçirmediğini söyleyen bir test,ama bu olacak bir kalp krizini değil,başlamış olan bir krizi gösterebiliyor” dedi ve ekledi “Kalp krizini tetikleyen unsurlardan,hareketsizlik,aşırı beslenme,uyksuzluk ve stresten uzak durmak en önemli önlemler,bunlar unutulmamalı”.
  Kap krizi riskini önceden tespit eden bu devrim niteliğindeki yeni test önümüzdeki günerde Almanya’da ardından da Türkiye’de satışa sunulacak.